5 Haziran 2011 Pazar

Pürüz İnsan Modeli Devam Eder

" Düğün günü kapıdan çıkarken elbisesinin tokası düşen insansın sen..."

Kardeşimin  pürüzlü hayatıma dair yaptığı yorumdur efendim.

Aylardır yazdığım her yazıda bir sorun çıkarak yarım kalmasının, yaptığım her işi çifte yapmamın, metroyu saniyelerle kaçırmamın, hatta özene bezene aldığım kitabın 17 sayfasının hatalı çıkmasının özetidir bu cümle. Kısaca "ben"dir. 

Aldığım çileler hep düğümlüdür  mesela. Mesela hiç yeşil ışıkta geçemem hep takılırım  kırmızıya. İnternette bakmam gereken acil bir şey varsa o an gider mesala ya da kitleniverir bilgisayar.

Öyledir işte. Vardır mutlaka bir pürüzüm. Başak burcu olmanın getirdiği detaycılıktandır belki hepsi. Ya da yanlış seçimlerimin diyetidir.

Aylardır günlerimiz ligarba tadında geçiyor. Ne acı ne tatlı. Bir mayhoş.
En olgun ligarbaya ulaşmak kadar çetrefilli.  Bu bile belkide yanlış seçim. Ligarba şimdilerde birçok yerde hazır satılıyor. Ama tercih dalından, en güzelini yeme isteğinden yana olunca dikenleri acıtıyor, kanatıyor ya sabır çektiriyor. Durup düşünmeye sevk ediyor. "Yahu neden zor olanı? Bak kestirmesi var nedir zorun yani?"
 Denizin bile dalgalı olanını severken tabakta önüne gelen ligarbanın ne kıymeti var ki  deyip yine yeniden işe koyuluyoruz kaldığımız yerden.


Hayrolsun.


Not: Görsel sırf görsel olsun, ayrıca pürüze örnek olsun düşüncesiyle eklenmiştir . :)