8 Ağustos 2009 Cumartesi

Kitaplarım KAYIIIIIIIP !

Tıklım tıklış olan kitaplığımızı düzenledik.
Ve gördük ki çok değerli kitaplarımız kayıp !!!

Hepsi bir yana "Sana gül bahçesi vaadetmedim" ( Joanne Greenberg) de yok ortalarda.
Üniversiteye adım atışlarımızın ilk günlerinde laf arasında geçen bir tavsiye üzerine alınmıştı. Tevafukun böylesi, içine düştüğümüz uyum sorunun üzerine gelmiş "acaba bende mi yatsam şu bimarhaneye dedirtmişti."
Kendini çok sevdirmişti.
Suya düşen hayallerimizi şöyle bir hatırlatmıştı.

Velhasıl kelam; kitabım ortalarda yok. hangi kitap avcısının kitaplığında sıkışıp kalmıştır Allah bilir!
Yazdık kenara,yeniden yine,üşenmden yenisi alınacak.

*******
Kısaca "SANA GÜL BAHÇESİ VAADETMEDİM"

16 yaşındaki bir genç kız (Deborah) dış dünya ile iletişim kuramaması sonuçu sonu gelmeyen bir karanlığın içine düşer. İçine kapanır,kendi iç dünyasında yaşamaya başlar ve akıl hastanesine yatar.

Kitapta Deborah'ın karanlığa düşüş anından itibaren aydınlığa kavuşmanın sancılı süreci etkileyici biçimde anlatılmış. Kitabın diğer bir ilginç yanı yazarımızın kendi yaşantısından yola çıkarak dikenli, acıtan,kanatan bir süreci yazmış olması.

6 Ağustos 2009 Perşembe

Barışa HAYIR!


Günümüz akbabalarının popüler sloganı. "Barışa HAYIR!"
Bir zamanlar içten içe mırıldandıkları bu sloganı artık pervasızca, avazlarının çıktığınca savuruyorlar etrafa.
Savaş ve barış arasında ki ince çizgiyi çıkar ilişkileri bir silgi darbesiyle kaldırır ya, insanların akbabalığa geçişindeki o kalınca çizginin ortadan kalkması için silginin kırıntıları bile yetebiliyor.
Acı,
ama
gerçek.

Genizden gelen mırıldanma değil artık bir ağız dolusu,
kocaman bir slogan dolanıyor zihinlerde...

Acı
ama
gerçek...

4 Ağustos 2009 Salı

Uzun zaman sonra yine ,yeniden,yepyeni : MANGA

Manga'nın yeni albümü Şehr-i Hüzün.
Çok beğendik. Her bir parçasını ayrı ayrı sevdik, özümsedik...
Çok güzel sözleri, içlerinden geldiği gibi ,samimice yorumlamışlar.
Yani kısaca bir "MANGA KLASİĞİ" daha ortaya koymuşlar.

Şarkıları ardı sıra dinlerken alemden aleme gidiyor insan.
Aradan insanı cezbeden cümleler hemencecik yer ediyor beyin hücrelerinde.

İlk kalıcı cümlem "Sessizlik sona erdi şarkısında geçen ; nerede okutursan okut değiştiremezsin eşşeği"...

Ne güzel söylemişler...


Ve albümümde en sevdiklerimden "beni benimle bırak".




Beni Benimle Bırak

Al bu dünya, al senin olsun
Benim hiç gözüm yok, hepsi senin olsun
Ama son bir dilegim var senden su gaybana dünyada
Varını, yogunu al, hepsini al da ...

Beni benimle bırak
Beni benimle bu cehennemde
Ruhum senden çok uzak
Yabancıyım senin cennetine

Al bu dünya, al senin olsun
Ne olur benden artık uzak dur
Bir günahım varsa isledigim, o benim borcumdur
Sen varını yogunu al , hepsini al da ...

Beni benimle bırak
Beni benimle bu cehennemde
Ruhum senden çok uzak
Yabancıyım senin cennetine

Söz: Ferman Akgül – Haluk Kurosman – Cem Bahtiyar
Müzik: Yagmur Sarıgül - Ferman Akgül

3 Ağustos 2009 Pazartesi

Sigaranın Yararları

Sigaranın Yararları

Hayatımızın dönüm noktalarından biridir sigara.
Bu yaşımıza kadar kadar hep kötülüğünü gördük,zararlarını saydık durduk birbirimize.
Her şerrin içinde bir hayır varsa neydi sigaranın payına düşen.
Düşündük,taşındık ve sigaranın bile faydalı olabileceğini bulduk.
Haydi bir bakalım bu faydalara:
1- Günümüz hastalığı obeziteye engel olur. Her daim zayıfsınızdır.
2- Tütün üreticilerinin ekmek kapısıdır.
3- TEKEL işçilerinin velinimetidir.
4- Sağlık sektörünün vazgeçilemez sponsorudur.
5-Ve son olarak keşfedildiği günden beri tabutçular,mezar kazıcılar ve mezarlık görevlilerince "Allah'ın bir lütfu" olarak görüldü ve her daim mutlu olmalarını sağladı.

"Dumansız Hava Sahası" için sigaranın yasaklandığı,insanlara sigarayı bırakmalarının telkin edildiği şu günlerde durup bir daha düşünmek lazım. Her şeyin para olduğu ,işsizliğin doruk noktasına ulaştığı günümüzde acaba doğru şeyi mi telkin ediyoruz.

Bırakalım içsinler. ne olacak ki canım. En fazla ölümleri daha erken ve daha ızdıraplı olacak. Bu kadar iyi yönü varken birileri de o kadarcık bedeli ödesin değil mi .

:)

2 Ağustos 2009 Pazar

Siz hiç bir sarrafın bağırdığını duydunuz mu?

Siz hiç bir sarrafın bağırdığını duydunuz mu?
Kıymetli malı olanlar bağırmaz.
Domatesçi,biberci bağırır da kuyumcu bağırmaz.
İnsan bağırırken düşünmez.
Düşünmeyenler ise hep kavga içindedir.
Popçular,folkçular boğazlarını patlatana kadar bağırıp duruyor.
Ama Dede Efendi'yi okuyanlar bağırmıyor.

İnsanın kazandığı paradan değil,paranın kazandığı insandan korkulur.

Necip Fazıl

28 Temmuz 2009 Salı

LİGARBA



İlham kaynağımız ligarbamız.

Geleceğe dair planlarımızın ilk adıydı "ligarba".
Ve ilk adımı attı.
Hayırlı ola...

.......

.............................