5 Ekim 2010 Salı

~~ Deryada damla olabilme çabaları- 1~~

Oku_yorum.


Biri başucumda. Her geçen gün biraz daha zayıflayan hafızama ilaç olabilmesi umuduyla almıştım. Mümin Sekman, Doğan Cüceloğlu ve bir çok kişisel gelişim uzmanının beyin, hafıza, hafıza güçlendirme üzerine yapmış oldukları çalışmalarla desteklenmiş bilgilendirici, heveslendirici, ümit verici.

Ahmet Yıldız'ın "Güçlü Hafıza"sı, çeşitli egzersizlerle hafızamızı güçlendirmeyi vaad ediyor bizlere. Diyor  ki; "Unutkan insan yoktur, hafızasının nasıl çalıştığını bilmeyen insan vardır!"
Daha çok beyninin sol kısmını kullanan,soyut kavramlar konusunda - hele de dil öğrenmede, kelime hatırlamada  (:( )- sıkıntıları olan biri olarak çok ümit bağladım bu kitaba. Bittiğinde eğer istediğimi alamazsam yazarına güzel bir mektup döşemeyi düşünüyorum.
:)
Henüz bir ilerleme kaydettiğim söylenemez. Azimle okumaya, egzersizleri yapmaya, ümit etmeye devam ediyorum.

Bir diğeri çalışma masamda. Salim kafa isteyen , tarihle olan kötü bağlarımı güçlendirmek ümidiyle her gün mutlaka birkaç sayfa olsa dahi okunan bir yapıt.  Abdülhamid çok tartışılan, üzerine çok konuşulan bir padişah. Kimine göre vatan haini, kimine göre tam bir vatansever. Kısaca başlı başına çelişki yumağı bir padişah. Mustafa Armağan'da "Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı" kitabıyla  "Kızıl Sultan" olarak anılan Abdülhamid'in bilinmeyen yönlerini yazarak aslında kim olduğunu anlatmış, çelişkiler yumağına bir nebze olsun ışık tutmaya çalışmış.
Buzdağının görünen kısmından öte su altında kalanlar daha kıymetlidir her zaman. Bu kitapla buz dağının görünmeyenini görebilmeyi  hedefledik.

Veee,




 Otobüste, işte, evde, durakta. Nerede boş kalırsam, orada.

 Birincinin ikincisi. Bordo mavi renkleri hayatının merkezine almış insanların kaleminden, hep bir ağızdan "Bize her yer Trabzon" diyenlerin dilinden "BİZE HER YER TRABZON II".

Açıp gelişi güzel bir sayfa seçip önce doya doya kokluyorum, sonrasında dalıveriyorum deryaya.
 Birbirinden bağımsız, birbirinden güzel, kimi zaman bir burukluk kimi zaman kocaman bir gülümseme sebebi yazılarla, anılarla dolu içi.
Karadeniz insanının bağlılığını, dik duruşunu, samimiyetini, nüktedanlığını , kıvrak zekasını,hayalerini, çılgınlıklarını, şanssızlığını - şansını, Trabzon'lu olmayıp en Trabzonsporlu olanları, dünyanın neresinde olursa olsun "BORDO" sesine mutlaka "MAVİ" diyecek birilerini bulanların gerçek hikayelerini okumuyoruz, adeta yaşıyoruz satıları arasında dolanırken.
:)

Ucu bucağı yok içine düştüğümüz deryanın. İçinde kaybolmadan, bir parçası olabilmeye niyetlendik. Hayrolsun.