Uğur yaptım. İzlemiyorum, dinlemiyorum sadece arada netten takip ediyorum fırtınamın maçlarını. Çok daha stresli çok daha fena bir durum olmaya başladı her defasında.
Görmüyorum, duymuyorum sadece hissediyorum. İçim içimi yiyor .Farklı görüşlerden durum analiziyle neler olup bittiğini kestirmeye çalışıyorum. Maçın heyecanı yetmezmiş gibi kendime artı bir heyecan çıkarıyorum. Saçlarımdaki aklara bir yenisini daha ekliyorum her defasında.
İnsan kendine bu ızdırabı yaşatır mı?
İşte inanç.
Yaptırıyor insana.
Sadece gönlümle hissettiğimde fırtınam daha bir sert esecek, tuttuğunu koparacakmış gibi geliyor.
Bu akşam olduğu gibi.
Üç ay gibi bir sürede üçüncü kez fırtınama tutulan kanaryanın artık yolunacak tüyüde kalmadı. :)
[1/05/2010-23/08/2010]
Mutluyum be. Hem de çok.
Kendi kendime yaşattığım gereksiz strese rağmen mutluyum.
Onurlu, gururlu kendini ezdirmeyen duruşuyla hep daha kuvvetli esen fırtınama sahip olduğum için mutluyum.
Yaban mersini. Kendisiyle tanışıklığımız Sincan kayanın doruklarına ulaşma çabalarımıza dayanır.Küçücük bedenlerimizi vakfettiğimiz günlere... Binbir derde devadır minicik mor taneleri.Mayhoşumsu tadıyla dudaklarını büzüştürür insanın.Bir tane,iki tane derken bakmışsın ki yüzlercesi terki diyar eylemiş.Doyumsuzdur... Peki neden ligarba? Söz uçar yazı kalır ya. Ligarba tadındaki yaşamdan anların, düşüncelerin,faaliyetlerin, yaşanılanların uçup gitmemesi için ...